Zalim,zalim,zalimsin be İstanbul!
Çok gördün bana mutluluğu,
Çok gördün bana yaşamayı,
Nefes almayı çok gördün,Gülüp eğlenmeyi çok gördün bana.
Sende tattım acıyı,
Sende tattım iki yüzlü,kalleş insanları.
Özü sözü bir olmayan insan görünümlü yaratıkları sende gördüm,bildim ben.
Mutlu olduğum o küçücük anları çok gördün bana.
Arkasından verdiğin acılar yedi bitirdi mutluluklarımı,
Açamayacağım kilitli sandıklara sürdün sevinçlerimi
En küçük şeylerden mutlu olmak istemez miydim
Gülmedim,belki mutlu olamadım ama.
Kimsenin haberi olmadı.
Göstermedim onlara gözyaşlarımı.
Zevkle izlemelerini istemedim tükenişlerimi.
Onlarında bir darbe vurmalarından korktum belkide kim bilir?
Bir sen biliyordun İstanbul!
Bir sen görüyordun günden güne eridiğimi.
Ama tutmadın ellerimden.
……..
Çek istemiyorum ellerini.!Uzatma o ince dallarını.
Kırılır korkuyorum.
Şimdi ölüyorum.Sessizce gidiyorum.Mutlu olacağım o yere!
Sabırsızlıkla bekliyorum.Mutluluk nedir bilmek istiyorum.
İşte ölüyorum!İşte gidiyorum!!!